16 Mart 2009 Pazartesi
Atılamayan İmzalar..
Tuncay ve Aurelio'nun, birer sezon arayla, bedelsiz ayrılmasından sonra çokca eleştirilmişti Fenerbahçe yönetimi.. Bence bu bir hata değildi.. Sonuçta gitmek isteyen, senden alacağının yarısına Avrupa'da oynamayı hayal eden bir futbolcuyu parayla durdurmak imkansız gibidir.. Fakat Fenerbahçe yönetimi de bunun bir hata olduğunu düşünmüş olacak ki bu sezon erkenden başladı iç transfer çalışmalarına.. Alex, Deivid ve Roberto Carlos ile sözleşme yenilendi.. Fakat iç transfer çalışmasına Ocak'ta başlasanız bile oyuncuların kafalarında başka hesaplar olunca imzalar hemen atılamayabiliyormuş.. Volkan, Lugano ve Selçuk'un imzalarının gecikmesinden anlayacağımız bu..
Lugano, sağlam ve iyi bir savunmacı.. Hatta yanındaki partnerini, Lugano'nun biraz savurgan olan futbolunu dengeleyebilecek bir şekilde seçerseniz inanılmaz sağlam, dünya çapında bir savunma hattı oluşturabilirsiniz.. Ama Lugano'nun yanındaki oyuncu, zaman zaman kendisini bile toparlamakta güçlük çeken Edu olunca, doğal olarak bu sinerjiyi oluşturamıyorsunuz.. Buna rağmen kendisi, Gökhan Gönül ile birlikte yenilgiyi kabullenmeyen, sahada her şeyini vermeye çalışan iki oyuncumuzdan biri.. Fenerbahçe'nin böyle oyunculara ihtiyacı varken, elindekini bırakmak istememesi normal.. Ama işte normal olan başka bir şey daha var; sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan, İtalyan pasaportu bulunan Uruguay Milli Takımı stoperi, aynı zamanda kaptanına İtalya'dan bir takımın talip olması.. Hal böyleyken Lugano gitmek isterse yapılacak bir şey, suçlanacak kimse yok.. Giderse üzülürüz tabii ama eminim ki yönetim elinden geleni yapmıştır..
Volkan'a ise yıllık 3 milyon Euro'dan Panathinaikos'un talip olduğunu sadece medyadan değil, Volkan'a çok yakın bir kaynaktan da duydum.. Ama hala tam olarak inanmış değilim, böyle yüksek bir ücret önerilmesine.. Volkan'ın veya menajerinin bilinçli olarak sızdırdıkları abartılı bir haber de olabilir.. Tabii olmayabilir de.. Volkan, fizik gelişimiyle beyin gelişimi ters orantılı bir futbolcu olabilir, psikolojik sorunları da olabilir, kabul ediyorum..Fakat şu var ki; normal şartlar altında Türkiye'nin en iyi yerli kalecisidir Volkan.. Psikolojik sorunu varsa psikolojik tedavi uygularsın, kafa izni verirsin, bir kaç hafta yedek bırakırsın, ama yabancı oyuncu hakkının kalede kullanılmasına kesinlikle karşı olan biri olarak kendisiyle sözleşme yenilenmesi taraftarıyım..
Selçuk ise apayrı bir mevzuu.. Yani hala, Selçuk'un neye güvenerek işi yokuşa sürüyor olmasını anlamıyorum.. Menajerinin gazına geliyor olabilir, lakin bilmelidir ki; Fenerbahçe'den ayrılırsa sonu Serdar Kulbilge'den iyi olmayacaktır.. Bugün Volkan, Fenerbahçe'den ayrılacak olsa Beşiktaş'ın da, Galatasaray'ın da kendisine talip olacağına ne kadar eminsem, Selçuk'un da bu takımlarda kadroya giremeyeceğine o kadar eminim.. İki sezon önce yedek kulübesine girse mutlu olan bir oyuncu, hiç bir aşama kaydetmeden, bugün kulübe rest çekiyorsa o da bambaşka bir olaydır.. Aldığı paradan bir lira fazlasını vermek savurganlık olacaktır kendisi için.. Fenerbahçe'nin, yılda iki maç oynayıp kalanında saç baş yolduran oyunculara ihtiyacı olmadığı gibi, Aragones'in de pas vermeden önce, zor bir integral işlemini çözmeye yetecek kadar zaman dilimini düşünmeye harcayan bir orta saha oyuncusuna ihtiyacı yoktur diye tahmin ediyorum..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bastan sona bütün yazdiklariniza katiliyorum sevgili musti336...
YanıtlaSil